14 Ağustos 2009 Cuma

Biz büyüdük ve kirlendi dünya...

Ayazpaşa'da, Park Otel'in hemen yanında, yani Hariciye Konağı Sokak'ta yüksek tavanlı, 5 odalı eski ve görkemli bir dairede "merhaba" dedim dünyaya... Evle ilgili ilk hatırladığım şey, muşamba cilasının kokusuydu... O zamanlar marley, mineflo, laminat parke filan yok. Zemin muşamba ile kaplanırdı. Uzunca bir koridoru vardı evin... Annemle birlikte cilalardık muşambaları... Eski bir kumaş parçasını ayaklarımın altında ezerek, twist yapmaya çalışırdım. Bazen annem o kumaş parçasına beni oturtur, koridor boyunca kaydırırdı. Bir yandan eğlenir, bir yandan muşambayı cilalardık. Bu küçük mutlu anlarda bile hep hüznün soğuk gölgesi düşerdi üzerimize... Küçük Dual marka pikabımız hiç susmazdı... Suat Sayın, Gönül Akkor, Esengül, Mine Koşan, Ajda Pekkan, Gönül Yazar... Beşiktaş'ta bir plakçıdan annemin verdiği 2,5 lirayla ilk 45'liğimi aldığımda ne mutlu olmuştum Allahım... Semiramis Pekkan'ın o dönem pek meşhur olan "Olmaz Olmaz Bu İş Olamaz" adlı plağıydı bu. Defalarca dinledim, bıkmadan, usanmadan... Sonra Shocking Blue'dan "Venus"ı ekledim plak arşivime... Yıllar geçti aradan... Birçok şey değişti. Bakıyorum şimdi geriye de, bir şarkının dizeleri geliyor aklıma: "Biz büyüdük ve kirlendi dünya!"

Hiç yorum yok: