28 Haziran 2011 Salı

Bugün Miraç Kandili… Peki, neden Kandil deniyor?


Oburluğumdan mıdır nedir, Kandil deyince çocukluğumdan beri aklıma ilk gelen şey, o mis gibi kokan, Kandil simidi gelir. Bugün de Miraç Kandili… Miraç, göğe yükseliştir. Bu mübarek gecede, Allah, Cebrail vasıtasıyla, Peygamberimizi Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya götürmüş, oradan da göğün bütün tabakalarını geçirerek huzuruna kabul etmiştir. Bu yolculukla ilgili bazı detaylar Kuran-ı Kerim’de “İsra” ve “Necm” gibi bazı surelerde geçmektedir.

Kandil, Hicri takvime göre 300 senesinden sonra kutlanmaya başlamış, Osmanlı döneminde camilerin kandilinin yakılmasıyla da “Kandil” adını almıştır (Ben de neden kandil dendiğini merak ederdim hep). Miraç Kandili’nin en önemli özelliklerinden biri İslam dininin 5 şartından biri olan “Namaz”ın, bu gecenin bir hediyesi olarak gelmesidir. İşte aynen alıntı: “Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Rabbinin huzurundan döndükten sonra Hz. Musa ile karşılaştı. Hz. Musa“Allah ümmetine neyi farz kıldı?” diye sorunca, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam “50 vakit namaz” buyurdu.

Hz. Musa'nın, “Rabbine dön, azaltması için Rabbinden niyazda bulun, ümmetin buna güç yetiremez” demesi üzerine, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam, beş sefer Cenab-ı Hakka niyazda bulundu, her seferinde 10 vakit indi, sonunda beş vakitte karar kıldı.”

Yani önce 50 vakit olan namaza, daha sonra 10 ve en sonunda 5 vakit olarak karar kılınmış. Bu da Allah’ın kullarına yaptığı önemli bir lütuf…

Herkesin Miraç Kandili mübarek olsun…

23 Haziran 2011 Perşembe

Dilara Koçak'la zayıflamak (2)

Yazının hemen başında bir durumu açıklamak istiyorum. Buradaki diyet mönüsü, tamamen benim durumuma özel olarak hazırlanmış bir mönüdür. Sağlık sorunlarım, kullandığım ilaçlar, vücudumdaki yağ miktarı, yeme alışkanlıklarım vs. bu mönüyü oluştururken dikkatlice göz önünde bulunduruldu. Dolayısıyla, diyet kişisel bir şey ve doktor kontrolünde yapılması elzem… Bunu asla unutmayın..


İlk günün kahvaltısında 3 dilim ekmek var… Burada tavsiye edilen ekmek Halk Ekmek tarafından üretilen “Tam Tahıllı Ekmek”… Hem doyurucu, hem de sağlığa yararlı. 1 avuç kadar (3 yemek kaşığı) lor peyniri, ya da diyet beyaz peynir de olabilir ama lor peyniri, hem yağ, hem de tuz oranı daha düşük olduğu için tercih nedeni. Yanında domates, salatalık ve maydanoz… Ve tabii şekersiz çay… Haftanın iki günü, bu mönüye haşlanmış yumurta ekleyeceğiz… Ve kahvaltımızı saat 10.00’a kadar bitireceğiz. Saatler çok önemli, dikkat!


Ara öğünlere hassasiyet göstermekte yarar var. Anladığım kadarıyla ara öğünler hem tokluk hissinizi katmerliyor, hem de metabolizmanızı hızlandırarak kalori yakılmasını hızlandırıyor. Kahvaltı sonrasında olduğu gibi, öğlen ana mönüsünden sonra, saat 15.00’de ve akşam yemeği öncesi saat 17.00’de birer ara öğün var. Saat 15.00’de 1 bardak süt ya da ayran ve bir porsiyon meyve (elbette süt ya da ayran diyet olacak, yağlı malzemelerden uzak duruyoruz). Meyve ise 3 taze ya da kuru kayısı, ya da 12 erik, ya da 12 kiraz. 17.00 tost zamanı… Diyet kaşar olması gerektiğini söylemeye gerek yok elbette. Ya da yarım simit ve iki üçgen peynir…


Öğlen ana mönüsü ve akşam mönüsü benzerlikler gösteriyor. Öğlen mönüsü saat 13.00’de, 8-10 yemek kaşığı sebze, 2 dilim ekmek ve 200 gr. yoğurttu. Haftanın dört günü böyleyken, üç günü et, balık, tavuk yanında salata ve iki dilim ekmek. Akşamları ise 8 yemek kaşığı sebze, 200 gr. yoğurt ½ su bardağı makarna, ya da bulgur pilavı (pişmiş halde), haftanın dört günü ise et, köfte, balık ve tavuk, hızlı çorba ve 1 dilim ekmek.

En geç saat 22.00’de günün son mönüsü 2 porsiyon meyve ve 10 adet badem ya da 3 ceviz… Artık vücudunuz dinlenebilir.

Şu anda 17.00 itibariyle tostumu yedim ve dün akşamdan bu yana, herhangi bir açlık çekmiyorum. Üstelik dışarıda semizotu yemeği de buldum. Dolayısıyla, hareket halindeyken de diyetime devam edebiliyorum. Mutlu ve umutluyum.. 

Dilara Koçak’la zayıflamak


Fazla kilolarım, artık estetik kaygıların da önüne geçip canıma kastetmeye kalkışınca hayatımı değiştirmeye karar verdim. Tabii bu yolda öğüt veren çok oldu. Kimi, “Kelepçe taktır, kimi balon koydur” filan şeklinde akıl veriyordu. Ancak bu cerrahi müdahalelere de çok fazla güvenmiyordum açıkçası. En son bir arkadaşımın başına gelenler ne yazık ki beni haklı çıkarttı. Kilolar geldiği gibi gitmeliydi. Nasıl ki, bir gecede obez olmadıysanız, aynı şekilde de kilolardan kurtulamazdınız.

Ancak zayıflamak, elinize tutuşturulan bir liste ile olacak iş değil. Burada motive olmanız gerekiyor. Elbette en önemli motivasyon kendinizsiniz. Ancak diyet zor bir süreç… Ve bu uzun yolda rehberinizin kim olduğu çok önemli… Benim rehberim Dilara Koçak. Sağ olsun, beni hasta olarak kabul etti ve bir şekilde kanatlarının altına aldı. Ben de bu yolda yaşadıklarımı burada dilim döndüğünce paylaşmaya çalışacağım.


Dilara Koçak’ın Valikonağı Caddesi’nde şık bir ofisi var. Ofise elma yeşili ve beyaz renk hakim. Randevum saat 15.45’te… Nişantaşı’nın deli trafiğine rağmen saatinde yetişebiliyorum. Üstelik çok erken çıkmama rağmen… Resepsiyonist bayan bir form doldurmamı istiyor, iletişim bilgilerim ve doğum tarihimi alıyorlar ve dosyam açılıyor. Birkaç dakika sonra Dilara Koçak, koridorda beliriyor. Açıkçası önce tanıyamıyorum. Genellikle saçları açık fotoğraflarını gördüğümden… Bu kez saçları topuz halinde ve resimlerinden daha koyu gibi… Kalın çerçeveli gözlükleri var. Üzerinde çok şık duran siyah sade bir elbise var. İnceliğine bakınca, “Doğru yerdeyim” diye düşünüyorsunuz.

Mütevazı denilebilecek bir ofisi var Dilara Koçak’ın… Tamamen işlevsel olarak düşünülmüş. Vücuttaki yağ oranını ölçmek üzere tartıya çıkıyorum ama makine “error” veriyor. Benim de yüzüm kızarıyor hemen… Neyse sorun anlaşılıyor, ağırlıktan değil, dolaşım bozukluğundan kaynaklanıyormuş mesele. Gelecek hafta bir daha bakacağız duruma hayırlısıyla…

Obezliğimin tarihçesinden başlayarak, yeme alışkanlıklarım, kullandığım ilaçlar vs. birçok soru sorarak, benim için bir haftayı kapsayan bir diyet mönüsü hazırlıyor Dilara Koçak. Hepsinden önemlisi doğru bildiğim yanlışları düzeltiyor. Neyi, ne zaman ve ne kadar yemem gerektiğini dikkatlice anlatıyor. Porsiyonlar konusunda zorlandığımı söyleyince o konuda da Gamze Hanım’ın yardımcı olacağını söylüyor. Ayrıca bazı tahliller yaptırmam gerekiyor.

Ofisten çıktığımda ıslık çalıyorum keyifle… Hava çok güzel… Dünya yaşanmaya değer… Bugün yeni hayatımın birinci günü…