18 Temmuz 2010 Pazar

Jim’e göre(*) iPad ve Sosyal Ağlar


Belki bin kere bıkmadan izlediğim filmlerden biridir “K9”… James Belushi’nin 65 model Mustang’inin ön koltuğunda oturan Jerry adlı Alman kurt köpeğinin görüntüsü zihnimde o kadar berrak duruyor ki, hani neredeyse HD kalitesinde… Hele limuzinde kanişle yaşadığı aşktan sonra James Brown’ın “I Feel Good”u eşliğinde yaşadığı o keyif dolu sahneyi unutmak ne mümkün… Her seferinde hiç tutamam kendimi, katıla katıla gülerim.

James Belushi, Hollywood’un son 20 yılına damgasını vurmuş önemli komedi yıldızlarından biri şüphesiz… Son dönemde “According to Jim” (Jim’e göre) adlı dizide izliyorduk onu. Ancak 182 bölüm ve dokuz yıldan sonra yeni maceralara yelken açtı. Önce bir Roman Polanski filmi olan “Ghost Writer”da biraz da geride kalan ama güçlü bir rolde izledik onu. Saçlarını kazıtmıştı… Bugünlerde evliliğinde sorunları olan alkol bağımlısı bir avukatı canlandırdığı “The Defenders” adlı dizi ile gündemde…

Peki, bayram değil, seyran değil niye kendisinden söz ediyorum ki? Şöyle söyleyeyim, geçtiğimiz günlerde James Belushi ile tanışma şerefine nail oldum. Kendisi Arnavutluk’ta faaliyet gösteren yüzde 80 Çalık, yüzde 20 Türk Telekom ortaklığı olan Eagle Telekom’un reklamlarında oynuyor ve şirket, bu kampanyaya bağlı olarak kendisini İstanbul’da konuk ediyordu.

Güzide basınımızın yönelttiği “Bu reklam kampanyası kaça mal oldu?” gibi sıradan ve klişe sorulardan sonra, James’e birkaç soru sorma fırsatı buldum. Öncelikle “According to Jim”in yerli versiyonunu izleyip izlemediğini, daha sonra da cep telefonunu, iletişim teknolojilerini nasıl kullandığını sordum. Diziyi henüz izlemediğini, kendisine haber vermelerini beklediğini söyledi. Oysa dizi önceki akşam oynamıştı, kaçırdığını söyleyince gülüştük, “Eh artık sen de tekrar gösterimleri izlersin” deyince, “Kaydetsinler, Amerika’ya giderken izlerim artık” dedi. Cep telefonu konusuna gelince derin bir iç geçirdi ve şunları söyledi: “Tam anlamıyla bir bağımlıyım. Telefon kadar mesajlar da çok önemli benim için… Şu anda karımın bana aldığı bir iPad var, en gözde cihazım o… Hatta geçenlerde iPad’im yüzünden, havaalanı güvenliğini bile ayağa kaldırdım. Sürekli iletişimde olmam gerekiyor, tutkunuyum…” Hemen yapıştırdım, “Peki Twitter hesabın var mı?”… Kafasını kaşıdı ve yanıtladı: “Aslında halkla ilişkiler yöneticim çok istiyor, bana yararı olacağını düşünüyor. Ama bana göre değil yaaa…”

Oysa James’in aksine birçok Hollywood ünlüsü Twitter sayesinde doğrudan hayranlarına ulaşıyor. Örneğin yine bir komedi yıldızı olan Danny DeVito’yu uzun zamandır izliyorum. Hemen her yerde çıplak ayağının fotoğrafını çekerek Twitter’a gönderiyor, yeni bir stil yarattı… Ve Arnold Schwarzenegger, DeVito ile “Twins” (İkizler) filminde oynayan bugün Kaliforniya Valisi olan Schwarzenegger de Twitter aracılığıyla icraatlerini seçmenleri ve hayranlarıyla paylaşıyor. Türkiye’den de birçok örnek var. En başta da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül geliyor. Kendisi “cbabdullahgul” kullanıcı ismiyle, 33 bin civarında kullanıcı tarafından izleniyor.
Kıssadan hisse… James Belushi, 56 yaşında olmasına rağmen teknolojiyi yakından izliyor ve son dönemin en trendy cihazı iPad ile çok mutlu. Ama sosyal ağlar konusunda temkinli… Onu yönetenlerin ısrarına rağmen, bu konuda herhangi bir adım atmıyor. Oysa Twitter’da Yerebatan Sarayı’nda gezerken, Medusa başlı sütuna bakıp da 7 yaşındaki oğluna, o yılan saçlı kadının mitolojide insanları bir bakışıyla nasıl da taşa çevirdiğini anlattığını tüm hayranlarıyla birlikte paylaşabilirdi…

(*) Belushi, "According to Jim" (Jim'e göre) adlı dizide tam dokuz yıl rol aldı.

Hiç yorum yok: